Piyasanın süpürülmesi için sadece bir sarsıntıya ihtiyacı var. Bu kez, iki sıcak konudaki duruşunu aniden yumuşatarak alevleri körükleyen Donald Trump oldu: Federal Rezerv ve Çin'in tarifeleri. "Jerome Powell'ın yerini alacak bir plan yok" dedi ve daha önceki sert eleştirilerini kırdı. Ayrıca Çin ithalatına yönelik tarifeleri düşürmenin kapısını açtı. İki yatıştırma jesti, güven verici sinyaller arayan küresel finans piyasalarını hemen canlandırdı.
Piyasa ve Fed: Wall Street'i Rahatlatan Ton Değişimi
Bir basın toplantısında, Donald Trump iki hassas cephedeki gerginliği yatıştırdı: "Jerome Powell'ı değiştirme planım yok" dedi, tüm beklentilerin tersine.
Bu açıklama, onun Fed başkanına yönelik sürekli eleştirileriyle çelişiyor; daha önce, onu ekonomik büyümeyi aşırı kısıtlayıcı faiz politikasıyla baltalamakla suçlamıştı. Başkanın uzlaşmacı tonu birçok kişiyi şaşırttı, özellikle de bu, Çin ile ticaret konusunda beklenmedik bir zeytin dalıyla birlikte geldiğinde.
Trump gerçekten de bazı Çin ürünleri için %145'e kadar çıkan gümrük vergilerini azaltma olasılığından bahsetti. O açıkladı:
İki ülke için adil bir anlaşma müzakere etmemiz gerekiyor.
Bu çift değişim, piyasaya anında etki etti:
S&P 500, yatırımcı güvenindeki hızlı toparlanmayı yansıtarak %1,9 yükseldi; Dow Jones Sanayi Ortalaması, önemli ölçüde sanayi hisselerinin öncülüğünde %1,4 yükseldi; Nasdaq, daha öngörülebilir ekonomik koşullar beklentileriyle %2,8 yükseldi; Japonya'nın Nikkei 225 endeksi %1,7 artışla kapanırken, Avrupa borsaları da önemli kazançlar elde etti.
Yatırımcılar, birçok ay boyunca çelişkili sinyallerin ardından öngörülebilirlik biçiminin geri dönüşü olarak değerlendirilen değişikliği memnuniyetle karşıladı.
Küresel Ekonomik Sonuçlar Tahmin Edilmelidir
Piyasanın anlık tepkilerinin yanı sıra, bu açıklamalar Donald Trump'ın genel ekonomik stratejisi hakkında yeni sorular ortaya koyuyor. Uzun bir süre boyunca, ABD Başkanı Çin ile ekonomik bir çatışma hakkında bir söylemi beslerken ve Fed'e daha önce görülmemiş bir baskı yaparken, onun üslubundaki değişim bir dönüm noktasını işaret ediyor.
Bazı analistler bunu iş dünyasına güven vermek için bir çaba olarak görüyor. Uluslararası Para Fonu için bu siyasi belirsizlikler hala bir endişe kaynağı. IMF, 2025 yılı için küresel büyüme tahminini %2,8'e düşürdü, bu da başlangıçta %3,3 olan seviyeden bir düşüş, ticaret gerilimleri ve öngörülemeyen politikalarla ilgili sürekli riskler gerekçesiyle.
Federal Rezerv'in bağımsızlığı da bir uyarı noktası olmaya devam ediyor. Trump, Jerome Powell'ı görevden almak istemediğini belirtirken, geçmişi gelecekteki siyasi baskı korkularını artırıyor. Bu belirsiz duruş, piyasalara ve uluslararası ortaklara gönderilen sinyalleri gizleyebilir.
Ayrıca, gümrük vergilerinin gevşetilmesi, Çin-Amerika ticaretinde yapısal dengesizliğin çözülmesini garanti etmeyebilir. Bazı gözlemciler, Cumhuriyetçi seçmenlerin bu değişikliği zayıflığın bir işareti olarak görebileceğini, finans çevrelerinin ise bunu takdir edilesi bir pragmatizm olarak değerlendirebileceğini düşünüyor.
Bu yatıştırma jestlerinin sürdürülebilir bir stratejinin parçası mı yoksa sadece taktiksel ayarlamalar mı olduğu sorusu devam ediyor. Önümüzdeki aylar, bu yaklaşımın tutarlılığının değerlendirilmesine izin verecektir. Şu anda, piyasa olumlu tepki verdi, ancak ekonominin temelleri hala derin yapısal streslere maruz kalıyor.
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
Fed ve Çin: Trump'ın Yeni Stratejisi Piyasaları Rahatlatıyor
Piyasanın süpürülmesi için sadece bir sarsıntıya ihtiyacı var. Bu kez, iki sıcak konudaki duruşunu aniden yumuşatarak alevleri körükleyen Donald Trump oldu: Federal Rezerv ve Çin'in tarifeleri. "Jerome Powell'ın yerini alacak bir plan yok" dedi ve daha önceki sert eleştirilerini kırdı. Ayrıca Çin ithalatına yönelik tarifeleri düşürmenin kapısını açtı. İki yatıştırma jesti, güven verici sinyaller arayan küresel finans piyasalarını hemen canlandırdı. Piyasa ve Fed: Wall Street'i Rahatlatan Ton Değişimi Bir basın toplantısında, Donald Trump iki hassas cephedeki gerginliği yatıştırdı: "Jerome Powell'ı değiştirme planım yok" dedi, tüm beklentilerin tersine. Bu açıklama, onun Fed başkanına yönelik sürekli eleştirileriyle çelişiyor; daha önce, onu ekonomik büyümeyi aşırı kısıtlayıcı faiz politikasıyla baltalamakla suçlamıştı. Başkanın uzlaşmacı tonu birçok kişiyi şaşırttı, özellikle de bu, Çin ile ticaret konusunda beklenmedik bir zeytin dalıyla birlikte geldiğinde. Trump gerçekten de bazı Çin ürünleri için %145'e kadar çıkan gümrük vergilerini azaltma olasılığından bahsetti. O açıkladı: İki ülke için adil bir anlaşma müzakere etmemiz gerekiyor. Bu çift değişim, piyasaya anında etki etti: S&P 500, yatırımcı güvenindeki hızlı toparlanmayı yansıtarak %1,9 yükseldi; Dow Jones Sanayi Ortalaması, önemli ölçüde sanayi hisselerinin öncülüğünde %1,4 yükseldi; Nasdaq, daha öngörülebilir ekonomik koşullar beklentileriyle %2,8 yükseldi; Japonya'nın Nikkei 225 endeksi %1,7 artışla kapanırken, Avrupa borsaları da önemli kazançlar elde etti. Yatırımcılar, birçok ay boyunca çelişkili sinyallerin ardından öngörülebilirlik biçiminin geri dönüşü olarak değerlendirilen değişikliği memnuniyetle karşıladı. Küresel Ekonomik Sonuçlar Tahmin Edilmelidir Piyasanın anlık tepkilerinin yanı sıra, bu açıklamalar Donald Trump'ın genel ekonomik stratejisi hakkında yeni sorular ortaya koyuyor. Uzun bir süre boyunca, ABD Başkanı Çin ile ekonomik bir çatışma hakkında bir söylemi beslerken ve Fed'e daha önce görülmemiş bir baskı yaparken, onun üslubundaki değişim bir dönüm noktasını işaret ediyor. Bazı analistler bunu iş dünyasına güven vermek için bir çaba olarak görüyor. Uluslararası Para Fonu için bu siyasi belirsizlikler hala bir endişe kaynağı. IMF, 2025 yılı için küresel büyüme tahminini %2,8'e düşürdü, bu da başlangıçta %3,3 olan seviyeden bir düşüş, ticaret gerilimleri ve öngörülemeyen politikalarla ilgili sürekli riskler gerekçesiyle. Federal Rezerv'in bağımsızlığı da bir uyarı noktası olmaya devam ediyor. Trump, Jerome Powell'ı görevden almak istemediğini belirtirken, geçmişi gelecekteki siyasi baskı korkularını artırıyor. Bu belirsiz duruş, piyasalara ve uluslararası ortaklara gönderilen sinyalleri gizleyebilir. Ayrıca, gümrük vergilerinin gevşetilmesi, Çin-Amerika ticaretinde yapısal dengesizliğin çözülmesini garanti etmeyebilir. Bazı gözlemciler, Cumhuriyetçi seçmenlerin bu değişikliği zayıflığın bir işareti olarak görebileceğini, finans çevrelerinin ise bunu takdir edilesi bir pragmatizm olarak değerlendirebileceğini düşünüyor. Bu yatıştırma jestlerinin sürdürülebilir bir stratejinin parçası mı yoksa sadece taktiksel ayarlamalar mı olduğu sorusu devam ediyor. Önümüzdeki aylar, bu yaklaşımın tutarlılığının değerlendirilmesine izin verecektir. Şu anda, piyasa olumlu tepki verdi, ancak ekonominin temelleri hala derin yapısal streslere maruz kalıyor.