Son zamanlarda, Amerika Birleşik Devletleri siyasetinde ve finans dünyasında birbirinden bağımsız gibi görünen ancak gerçekte yakın bir şekilde ilişkili olan bir dizi olay meydana geldi ve bu durum, Amerika'nın makroekonomik politikalarında önemli bir değişim olabileceği yönündeki spekülasyonları tetikledi.
Deutsche Bank global döviz araştırma müdürü George Sarevelos, son raporunda bu olayların daha büyük bir stratejinin parçası olabileceğini belirtti ve buna 'Pennsylvania Planı' adını verdi. Bu isim, ABD Hazine Bakanlığı'nın bulunduğu sokağı işaret ederek, bu planın ABD hükümetinin devasa borçla başa çıkma çabalarıyla yakından ilgili olduğunu ima ediyor.
Sarevelos'un analizine göre, planın temel unsurları şunlardır: ABD tahvili mülkiyetinin yabancı yatırımcılardan yerli yatırımcılara aktarılması; yerli finansal kontrolün güçlendirilmesi; dolar stablecoinlerinin yaygınlaştırılması; Federal Rezerv'e baskı yaparak faiz indirmesi talep edilmesi; ve doların değerinin belirgin bir şekilde düşürülmesi.
Bu tahmin, son zamanlarda yaşanan bir dizi olayla destekleniyor gibi görünüyor. ABD Kongresi'nde görüşülmekte olan 'Güzel Büyük Yasa' bütçe tasarısının muhtemelen kabul edilmesi bekleniyor. Ayrıca, Federal Rezerv Yönetim Kurulu üyesi Waller'in de aralarında bulunduğu birçok Federal Rezerv yetkilisi, Temmuz ayında olası bir faiz indirimini beklediklerini beklenmedik şekilde dile getirdi. Ayrıca, Federal Rezerv Yönetim Kurulu, bankacılık düzenlemelerinin gevşetilmesini tartışmaya başladı.
Bu önlemler uygulamaya konulursa, hem Amerika hem de dünya ekonomisi üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Bunlar sadece Amerikan hükümetinin borç baskısıyla başa çıkma kararlılığını yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel finansal düzen içinde hakimiyetini sürdürme stratejik düşüncesini de gözler önüne seriyor.
Ancak, bu tür bir politika değişikliği birçok zorluk ve riskle karşı karşıya. Ekonomik büyümeyi teşvik etmek ile enflasyonu kontrol etmek arasında nasıl bir denge sağlanacağı, olası uluslararası tepkilerle nasıl başa çıkılacağı ve finansal piyasaların istikrarını nasıl güvence altına alacağı, politika yapıcıların dikkatle değerlendirmesi gereken konulardır.
Olayların daha da gelişmesiyle birlikte, 'Pennsylvania Planı'nın gerçekten var olup olmadığı ve bunun küresel ekonomik düzeni nasıl etkileyeceği, sürekli olarak dikkat etmemiz gereken bir konu.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
10
Share
Comment
0/400
quietly_staking
· 06-30 02:20
Amerika kendi kendine kaybetti.
View OriginalReply0
GovernancePretender
· 06-29 20:18
Politika da çok harika, doğru bir şekilde sarılmak.
View OriginalReply0
StopLossMaster
· 06-29 06:22
Bu akşam Federal Rezerv (FED) yine insanları enayi yerine koymak için harekete geçecek.
View OriginalReply0
MechanicalMartel
· 06-27 02:50
Yine çeşitli planları bahane mi yapıyorsun?
View OriginalReply0
MetaverseHobo
· 06-27 02:49
Federal Rezerv (FED) gerçekten oynuyor
View OriginalReply0
GasOptimizer
· 06-27 02:49
Faiz oranlarını düşürmek, Emiciler Tarafından Oyuna Getirilmek.
View OriginalReply0
CryingOldWallet
· 06-27 02:48
Büyük bir haber yaptım, Amerikan tahvillerinden kaçanlar şimdi endişelenmeli.
Son zamanlarda, Amerika Birleşik Devletleri siyasetinde ve finans dünyasında birbirinden bağımsız gibi görünen ancak gerçekte yakın bir şekilde ilişkili olan bir dizi olay meydana geldi ve bu durum, Amerika'nın makroekonomik politikalarında önemli bir değişim olabileceği yönündeki spekülasyonları tetikledi.
Deutsche Bank global döviz araştırma müdürü George Sarevelos, son raporunda bu olayların daha büyük bir stratejinin parçası olabileceğini belirtti ve buna 'Pennsylvania Planı' adını verdi. Bu isim, ABD Hazine Bakanlığı'nın bulunduğu sokağı işaret ederek, bu planın ABD hükümetinin devasa borçla başa çıkma çabalarıyla yakından ilgili olduğunu ima ediyor.
Sarevelos'un analizine göre, planın temel unsurları şunlardır: ABD tahvili mülkiyetinin yabancı yatırımcılardan yerli yatırımcılara aktarılması; yerli finansal kontrolün güçlendirilmesi; dolar stablecoinlerinin yaygınlaştırılması; Federal Rezerv'e baskı yaparak faiz indirmesi talep edilmesi; ve doların değerinin belirgin bir şekilde düşürülmesi.
Bu tahmin, son zamanlarda yaşanan bir dizi olayla destekleniyor gibi görünüyor. ABD Kongresi'nde görüşülmekte olan 'Güzel Büyük Yasa' bütçe tasarısının muhtemelen kabul edilmesi bekleniyor. Ayrıca, Federal Rezerv Yönetim Kurulu üyesi Waller'in de aralarında bulunduğu birçok Federal Rezerv yetkilisi, Temmuz ayında olası bir faiz indirimini beklediklerini beklenmedik şekilde dile getirdi. Ayrıca, Federal Rezerv Yönetim Kurulu, bankacılık düzenlemelerinin gevşetilmesini tartışmaya başladı.
Bu önlemler uygulamaya konulursa, hem Amerika hem de dünya ekonomisi üzerinde derin bir etki yaratacaktır. Bunlar sadece Amerikan hükümetinin borç baskısıyla başa çıkma kararlılığını yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel finansal düzen içinde hakimiyetini sürdürme stratejik düşüncesini de gözler önüne seriyor.
Ancak, bu tür bir politika değişikliği birçok zorluk ve riskle karşı karşıya. Ekonomik büyümeyi teşvik etmek ile enflasyonu kontrol etmek arasında nasıl bir denge sağlanacağı, olası uluslararası tepkilerle nasıl başa çıkılacağı ve finansal piyasaların istikrarını nasıl güvence altına alacağı, politika yapıcıların dikkatle değerlendirmesi gereken konulardır.
Olayların daha da gelişmesiyle birlikte, 'Pennsylvania Planı'nın gerçekten var olup olmadığı ve bunun küresel ekonomik düzeni nasıl etkileyeceği, sürekli olarak dikkat etmemiz gereken bir konu.