Finans teknolojisi alanında, Revolut şüphesiz yeni bir yıldız olarak parlıyor. Ancak, kullanıcı sayısı neredeyse 40 milyona ulaşan bu küresel finans teknolojisi şirketi, doğduğu yer olan İngiltere'de beklenmedik bir DİRENÇ ile karşılaştı.
Revolut'un Birleşik Krallık bankası lisansı için başvuru süreci üç yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve bu, sektörün beklentilerinin çok ötesinde. Bu gecikme sadece kamuoyunda sorgulamalara yol açmakla kalmadı, aynı zamanda Birleşik Krallık finansal denetim sisteminin esnekliğini de düşündürüyor.
Son zamanlarda, Hazine Bakanı Rachel Reeves, Revolut'un İngiltere Merkez Bankası düzenleyicileri ile bir araya gelmesini sağlamaya çalıştı, ancak Başkan Andrew Bailey, düzenleyici bağımsızlığını koruma gerekçesiyle bunu nazikçe reddetti. Bu durum, düzenleyiciler ile yeni finansal teknoloji şirketleri arasındaki gergin ilişkiyi daha da vurguladı.
Buna karşılık, Revolut'un Avrupa Birliği'ndeki gelişimi nispeten sorunsuz geçmiştir ve Litvanya'da bir banka lisansı almıştır. Aynı zamanda, şirket ABD pazarına aktif olarak yönelmekte ve hatta Nasdaq'ta halka açılmayı düşünmektedir. Eğer sonunda ABD'de halka açılmayı seçerse, bu, İngiltere finans teknolojisi sektörünün itibarı için kesinlikle bir darbe olacaktır.
Bu durum, İngiltere'nin finansal düzenleyici ortamı konusunda endişeleri tetikledi. Aşırı temkinli bir düzenleyici tutum, yeniliği engelleyebilir ve hatta diğer finansal teknoloji şirketlerinin İngiltere pazarından vazgeçmesine yol açabilir. Bu, İngiltere'nin küresel bir finansal teknoloji merkezi olma vizyonuyla çelişiyor.
Tüketiciler için, Revolut'un sunduğu uluslararası para transferi ve çoklu para birimi hesapları gibi hizmetlerin belirgin avantajları vardır. Eğer düzenleyici sorunlar Revolut'un Birleşik Krallık'taki gelişimini etkilerse, nihayetinde zarar görebilecek olan kullanıcıların çıkarlarıdır.
İngiltere düzenleyici kurumlarının karşılaştığı zorluk, finansal sistemin istikrarını koruma ile yeniliği teşvik etme arasında nasıl bir denge kuracaklarıdır. Bu sadece Revolut'un geleceği ile ilgili değil, aynı zamanda İngiltere fintech sektörünün genel gelişimi ile de ilgilidir. Bu hızlı değişen dijital finans döneminde, düzenleyici kurumlar İngiltere'nin küresel fintech rekabetinde geri kalmaması için daha büyük bir esneklik ve öngörü sergilemelidir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Finans teknolojisi alanında, Revolut şüphesiz yeni bir yıldız olarak parlıyor. Ancak, kullanıcı sayısı neredeyse 40 milyona ulaşan bu küresel finans teknolojisi şirketi, doğduğu yer olan İngiltere'de beklenmedik bir DİRENÇ ile karşılaştı.
Revolut'un Birleşik Krallık bankası lisansı için başvuru süreci üç yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve bu, sektörün beklentilerinin çok ötesinde. Bu gecikme sadece kamuoyunda sorgulamalara yol açmakla kalmadı, aynı zamanda Birleşik Krallık finansal denetim sisteminin esnekliğini de düşündürüyor.
Son zamanlarda, Hazine Bakanı Rachel Reeves, Revolut'un İngiltere Merkez Bankası düzenleyicileri ile bir araya gelmesini sağlamaya çalıştı, ancak Başkan Andrew Bailey, düzenleyici bağımsızlığını koruma gerekçesiyle bunu nazikçe reddetti. Bu durum, düzenleyiciler ile yeni finansal teknoloji şirketleri arasındaki gergin ilişkiyi daha da vurguladı.
Buna karşılık, Revolut'un Avrupa Birliği'ndeki gelişimi nispeten sorunsuz geçmiştir ve Litvanya'da bir banka lisansı almıştır. Aynı zamanda, şirket ABD pazarına aktif olarak yönelmekte ve hatta Nasdaq'ta halka açılmayı düşünmektedir. Eğer sonunda ABD'de halka açılmayı seçerse, bu, İngiltere finans teknolojisi sektörünün itibarı için kesinlikle bir darbe olacaktır.
Bu durum, İngiltere'nin finansal düzenleyici ortamı konusunda endişeleri tetikledi. Aşırı temkinli bir düzenleyici tutum, yeniliği engelleyebilir ve hatta diğer finansal teknoloji şirketlerinin İngiltere pazarından vazgeçmesine yol açabilir. Bu, İngiltere'nin küresel bir finansal teknoloji merkezi olma vizyonuyla çelişiyor.
Tüketiciler için, Revolut'un sunduğu uluslararası para transferi ve çoklu para birimi hesapları gibi hizmetlerin belirgin avantajları vardır. Eğer düzenleyici sorunlar Revolut'un Birleşik Krallık'taki gelişimini etkilerse, nihayetinde zarar görebilecek olan kullanıcıların çıkarlarıdır.
İngiltere düzenleyici kurumlarının karşılaştığı zorluk, finansal sistemin istikrarını koruma ile yeniliği teşvik etme arasında nasıl bir denge kuracaklarıdır. Bu sadece Revolut'un geleceği ile ilgili değil, aynı zamanda İngiltere fintech sektörünün genel gelişimi ile de ilgilidir. Bu hızlı değişen dijital finans döneminde, düzenleyici kurumlar İngiltere'nin küresel fintech rekabetinde geri kalmaması için daha büyük bir esneklik ve öngörü sergilemelidir.